bu harika bir soru

ne alaka?

Biraz karıştı ortalık benim için. Ortalık dediğim de zihnim. Hiç böyle olmazdı hay allah durumu yok ama bu sefer biraz fazla karıştı. Neden buradayım, neden yazıyorum, çiziyorum ve bunları görünür kılıyorum bunu belirtmek istedim, ya da belirtmem gerekir diye düşündüm.

24 Ocak 2020’de sevgili sevgilim doğumgünü hediyesi olarak bana şövale, tuval, yağlı boya ve benzeri resim malzemeleri almıştı. Ara ara keşke resim yapmaya dönebilsem muhabbeti yapıyordum ona, anlamlı bir 30 yaşa giriş kiti düşünmüş bana. İlk evimize de taşınalı 2 ay olmuştu ve hem ailemizden hem arkadaşlarımızdan gelen tüm itirazlara rağmen biz artık Sarıyer’deydik. Bu öncelikle Feriköy ve Beşiktaş’taki ailelerimizden uzakta kendi başımızın çaresine bakma hamlesiydi, farkındaydık ve bunu istiyorduk. Kalabalık semtlerimizden de sıkılmış ve meyhaneleriyle Sarıyer’i ve manzarasıyla evimizi sevmiştik. İkimiz de yeni işlerimizde ilk aylarımızdaydık, farklı heyecanlar ve planlarla iyice gaza gelmiştik ve oha bir şeyler yolunda gidiyordu. Ocak ve Şubat ayları boyunca tiyatrolar, konserler, misafirler, meyhaneler ve sinemalar havada uçuştu ve biz geç saatte evimize dönebiliyorduk (bu önemli bir detay).

Sonra allahın belası Mart geldi ve her şey tepetaklak oldu. 2021 Mart’a girmek üzereyken bu yazıyı yazıyorum ve geçen bir sene benim burada olma sebebim. Bu bir seneyi bu yazıda çok uzatmak istemiyorum çünkü hem ne olduğunu anlamadığım hem de yazmak istediğim çok şey var.

Temmuz’dan beri panik atak tedavisi görüyorum. İlaçlarım var, terapilerim var, çizmeye başladıklarım, yazmaya başladıklarım var. Uzayıp sonsuza giden instagram paylaşımlarım var. Evet orası da gayet kişisel blogum ama benim daha çok yazasım, bir bir düzenleyesim varmış meğer. Kafamın içinde uzun zamandır açık kalmış sekmeleri kapatmak, zihin için nazal yıkama görevi gören terapilerle birlikte maşallah şıkır şıkır açılan kanalları döküp rahatlamak, bir yerde takıldığımda ki çok takılıyorum açıp tık’lamak istiyorum.

Değişiyorum, ‘sen böyle değildin’lere çok gülüyorum, ‘ben neden böyle oldum’lara aşırı takılıyorum, unutmamak için kağıtlara döktüğüm şeyleri artık düzenleyecek vakti bulamıyorum ve bu bilgisayar da hep kucağımda.

Biraz düzen, biraz sessizlik, biraz denge. Evet, lütfen!

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *